13 Mart 2013 Çarşamba

Geçmiş Draftlara Bakış (2005-2010) : 2009 NBA Draft



Orta karar, hatta zayıf bir draft olacağı ön görülen 2009 NBA Draftı'nda Blake Griffin dışında çok çarpıcı ve ilgi çekici bir potansiyel yok gibi görünüyordu. Draftta bir derinliğin olduğu da şüpheliydi, özellikle lottery'den sonra draftın kalite seviyesinin diplere vuracağı ve belki de tarihin en kötü ikinci turlarından birisine sahip olacağı düşünülüyordu. İkinci turdan gerçekten çok parlak isimler çıkmadı (yine de beklenen kadar kötü değildi) ancak öngörüler draftın ilk bölümü hakkında fazlasıyla yanılmış gibi görünüyor geçen zamanda.

NBA'de gençler açısından en zengin pozisyon şu anda PG pozisyonu ve 2009 NBA Draftı'nın bunda büyük rolü var. Draft gerçekten çok fazla yetenekli oyun kurucu çıkartıp NBA'e servis etti. Önceki sene lige gelmiş Derrick Rose, Russell Westbrook gibi isimlerin yanına bu isimler de eklendiğinde ilk yetenekli PG dalgası oluştu, sonraki senelerde de gayet önemli potansiyeller lige adım attı.

Beklenenin altında kalmış oyuncu sayısı lottery'de epey fazla olmakla birlikte tüm oyuncuların belirli bir potansiyel sunduğu aşikar. Beklentilerin altında kalma konusunda asıl suçlanacaklar takımlar oldu bu draftta, çünkü hak ettiğinden çok daha fazla değer verilip üstüne baskı yüklenen oyuncular gördük.

Önceki yıllarda hep bir kolej drafta damgasını vururken bu kez öyle bir şey yaşanmadı, genel olarak iyi dağılmıştı oyuncular. Son NCAA şampiyonu North Carolina'nın üç oyuncusu ilk turdan, bir oyuncusu da ikinci turdan seçilmişti. Şu ana kadar drafttan üç adet All-Star çıktı ancak All-Star olmaya yakın çizgide ilerleyen oyuncular da mevcut.

LOTTERY

1. Blake Griffin (PF, 1989, 6'10'', Oklahoma - Los Angeles Clippers)

Kolejde inanılmaz bir atlet olarak dikkatleri üstüne çeken ve çok büyük bir potansiyel vaad eden Blake Griffin, sophomore yılında 22.7 sayı - 14.4 ribaund ortalamaları tutturmuştu. Kolejde freshman yılında geçirdiği sakatlıklardan sonra NBA'deki ilk sezonunu da sakatlık sebebiyle komple kaçırınca "Yeni bir Greg Oden faciası mı geliyor" diye sorular sordurmuştu. Neyse ki öyle olmadı ve Griffin çaylak sezonunda 22.5 sayı - 12.1 ribaund ortalamaları tuttururken inanılmaz smaçlarıyla da adından söz ettirdi. (smaç yarışmasını da kazandı) 20-10 hattına yakın istatistikler tutturan Blake oyununun özellikle top kontrol ve pas yönlerini geliştirirken savunmada halen vasat. Ancak iki kez All-Star olmayı başardı ve pazarlama açısından ligin en değerli isimlerinden biri.

2. Hasheem Thabeet (C, 1987, 7'3'', Connecticut - Memphis Grizzlies)

Yine "Yeni Mutombo" sevdasının hayal kırıklığı yaratan bir ürünü. 2.21'lik boyuyla kolejde geleni geçeni bloklayarak savunması bir güzel abartılan Thabeet, oyunun diğer alanlarındaki büyük eksiklikleri yüzünden çok riskli bir seçim olarak ortada duruyordu zaten. Basketbola sırf uzun boylu olduğu için, geç yaşta başlamış Afrikalılar sınıfındandı. Çok fazla faul yaparak oyunda kalmayı beceremedi, ve ayıptır söylemesi bir "kazma" oldu. (çaylak sezonu 3.1 sayı - 3.6 ribaund - 1.3 blokla en iyi sezonuydu) Kısa kariyerinde dört takım dolaşmış durumda ve şu anda Thunder'da forma giyiyor.

3. James Harden (SG, 1989, 6'5'', Arizona State - Oklahoma City Thunder)

Thunder'ın bu isimle yaptığı ilk seçim olan James Harden, aslında başarılı olacağı %100 olan bir isim gibiydi. Yaşına göre çok çok yukarılarda olan basketbol zekası, hak ettiği değeri görmeyen atletizmi, keskin şutu ve pas yetenekleriyle oyunu Manu Ginobili'nin daha atlet versiyonunu çağrıştırıyordu. Thunder onu Durant-Westbrook ikilisine uyumunu düşünerek seçmişti. Çaylak sezonunda pek de dikkat çekmeyince hata mı yapıldı diye düşünüldü ama sonradan altıncı adam olarak çok açıldı, üçüncü sezonunda 16.8 sayıyla Sixth Man ödülünü kazandı. Bu sezon Rockets'ta oynuyor ve süperstarlığa adımını attı Rockets'ta birinci adam olunca. All-Star da oldu, tabii ki.

4. Tyreke Evans (SG, 1989, 6'6'', Memphis - Sacramento Kings)

Gücü, top kontrolü ve penetrelerdeki başarısıyla etkileyici olan Tyreke Evans, çaylak sezonunda 20.1 sayı - 5.8 asist - 5.3 ribaund ortalamaları tutturarak çaylak yılında 20-5-5 yapan yalnızca dördüncü oyuncu oldu NBA tarihinde. Böyle bir sezondan sonra herkes All-Star, hatta süperstar seviyesine gitmesini bekliyordu ancak Evans maalesef sezonlar geçtikçe performansını düşürüyor. Kings'te geleceği çok da uzun görünmüyor belki de bir değişim onu kendine getirir.

5. Ricky Rubio (PG, 1990, 6'4'', İspanya - Minnesota Timberwolves)

Son yılların en büyük Avrupalı yeteneği olarak kabul edilen Ricky Rubio, beşinci sıradan seçildiğinde herkes NBA'e hemen gelmeyeceğini biliyordu. Rubio Avrupa'da gerçekten zorlanıyordu. Avrupa'nın yavaş oyuna ve şuta dayalı oyunu ona göre değildi, o hızlı oyunda pas yeteneği ve saha görüşü ile penetre gücüyle yükseliyordu, yani istediği ortam NBA'di. Avrupa'daki kötü macerası reklamını biraz zedelese de NBA'e büyük merak uyandırarak 2011-2012'de girdi ve sakatlanana kadar 10.6 sayı - 8.2 asist - 4.2 ribaund - 2.2 top çalmayla gayet iyi göründü. İzlemesi en zevkli oyunculardan biri ligde aslında.

6. Jonny Flynn (PG, 1989, 6'0'', Syracuse - Minnesota Timberwolves)

İlk turda tam dört seçim hakkı olan Wolves, Ricky Rubio'nun gelmeyeceğini düşünerek altıncı sıradan da bir PG almıştı. Bu seçim belki mantığa dayandırılabilir ancak Jonny Flynn PG'den başka pozisyon oynayamayacak, kısa boylu ve çok atlet bir PG'ydi. O sırada seçilme şansı olan ve hem PG hem SG oynayan Stephen Curry çok daha mantıklı olurdu, Rubio gelince SG'ye kayabilme ihtimaliyle. Wolves Flynn'i tercih etti ve maalesef işler hiç de hoş gelişmedi. Çaylak sezonunda 13.5 sayı - 4.4 asistle iyi göründükten sonra Flynn kısa sürede bench warmer'a dönüştü, iki takım dolaştıktan sonra takımsız kaldı ve şu anda Avustralya liginde oynuyor. Yazık.

7. Stephen Curry (PG, 1988, 6'3'', Davidson - Golden State Warriors)

Curry kolejde muhteşem bir şutör olarak adından söz ettirmişti, dikkat çekmeyen bir kolejde olmasına rağmen. Çok zayıf olduğu için lige uyum sağlayamayableceği konuşuluyordu ancak o basketbol zekasıyla kısa sürede kendini ligde tuttu. 17.5 sayı - 5.9 asist - 4.5 ribaundla harika bir çaylak sezonundan sonra seviyesini korudu, sakatlıklarla baş etmesine karşın. Sağlıklı olduğu bu sezon (2012-2013) en iyi sezonu olarak gelişiyor ve haksız şekilde All-Star'ın dışında bırakıldı. Yakında hak ettiği bu onuru alacaktır.

8. Jordan Hill (PF, 1987, 6'10'', Arizona - New York Knicks)

O dönemlerde tamamen hücuma ve şuta dayalı oynayan Knicks'in isteği Stephen Curry'i draft etmekti. Ancak Warriors Curry'i onlardan resmen çalınca o panikle Jordan Hill'i seçtiler. Hill kolejde sağlam bir savunmacı ve atlet olarak dikkat çekiyor ama diğer yönlerde zayıf kalıyordu. Çok kısıtlı sürelerle geçirdiği kariyerinin ilk iki sezonundan sonra 2011-2012'de Lakers'ta role player olarak öne çıktı ve şimdilerde iyi bir role player olarak görülüyor. Sekizinci sıranın hakkı bu mudur, tabii ki hayır ama Hill'in limitleri zaten belliydi.

9. DeMar DeRozan (SG, 1989, 6'7'', USC - Toronto Raptors)

Draftın en atletik ve en potansiyelli oyuncularından biri olarak görünen DeMar DeRozan zaman zaman Vince Carter'la dahi kıyaslanıyordu. Bu açıdan Toronto'ya gitmesi büyük heyecan yaratmıştı. DeRozan NBA kariyerinde şu ana kadar iyi bir skorer olarak göründü ve en iyi sezonunu 201-2011'de 17.2 sayıyla yaşadı. Ancak atletizmini yeterince iyi kullanamıyor NBA'de, daha çok şutu üzerinden skorerliğini gösteriyor ve zaman zaman gereksiz zorluyor oyunu.

10. Brandon Jennings (PG, 1989, 6'1'', Oak Hill Academy/İtalya - Milwaukee Bucks)

Kolejde oynamayıp liseden sonra Avrupa'ya giderek ilginç bir seçim yapan Jennings için Avrupa macerası pek de hoş olmamıştı. Onun gibi zaman zaman bencilleşebilen birisi için Avrupa uygun değildi ve açıkçası değerini de biraz düşürmüştü. Potansiyeli düşünülerek 10. sıradan seçildi. Çaylak sezonunun ilk yarısında terör estirdi, bir maçta 55 sayı attı. Oyununun skorerlik yönü tartışılmaz ama yanlış tercihleri, takımını iyi yönetememesi ve istikrarsızlığı eleştiri konuları. Geçen sezon 19.1 sayı - 5.5 asist - 1.6 top çalma üretirken nihayet %40'ın üstünde şut atmayı becerebildi.

Lottery'nin diğer isimlerine bakalım. Bir kere problemli bellendiğinizde işiniz kolay olmuyor. 11. sıra seçimi Terrence Williams çok yönlülüğü ve potansiyeliyle bir mini LeBron James'ti. Çaylak sezonunda çok az şans bulsa da son bölümde yaptıkları potansiyelini haykırmıştı. Herkes potansiyelli olduğunu biliyordu ancak tembelliği, iyi bir takım arkadaşı olmayışı gibi sebeplerle hiçbir takımda tutunamadı. Duke'ta geçirdiği istikrarlı üç sezonun ardından atletizmi ve oyunu ateşli oynayışıyla dikkat çeken 12. sıra seçimi Gerald Henderson, potansiyelinin o kadar yüksek olmadığı bilinmesine karşın yükseklerden seçilmişti, şu anda faydalı bir görev adamı. Efsane bir kolej oyuncusu olan ve dört senesinde UNC'de büyük başarılar elde eden Tyler Hansbrough'nun 13. sıradan draftı büyük eleştiri almıştı, haklı şekilde. Kolejdeki etkisini NBA'de gösteremeyeceğini sağır sultan duymuştu, o da bir görev oyuncusu. Bir SF'ye göre mükemmel size'ı ve çok yönlülüğüyle dikkat çeken 14. sıra seçimi Earl Clark'ın ise NBA'de adından söz ettirmesi dördüncü sezonunda gerçekleşebildi ancak, iyi bir görev adamı olabilir önümüzdeki yıllarda istikrarını korursa.

DİĞER ÖNEMLİ SEÇİMLER

17. Jrue Holiday (PG, 1990, 6'4'', UCLA - Philadelphia 76ers)

90'larda doğmuş oyuncular içinde ligde oynayan ilk isim olan Jrue Holiday, oyun kurucu zengini bu draftın en iyilerinden bir tanesi olmayı başarırken, şu ana kadar içlerinde All-Star olmayı başaran da tek isim. Kolejde beklentilerin altında kalması sebebiyle draftta düşmüştü. İlk üç sezonunda düzenli olarak iyi istatistikler tuttursa da (özellikle ikinci sezonunda 14.0 sayı - 6.5 asist - 4.0 ribaund - 1.5 top çalma ile) potansiyelinin daha yukarıda olduğu biliniyordu. 2012-2013 sezonunda performansını arttırarak ilk kez All-Star olmayı başardı, halen Sixers'ta oynuyor.

18. Ty Lawson (PG, 1987, 5'11'', North Carolina - Minnesota Timberwolves)

İlk iki draft hakkında da PG seçen Wolves'un 18. sıradan da PG seçmesi absürddü. Değerli olabilecek bir hakkı Ty Lawson'ı seçip paketleyerek boşa harcadılar. Lawson kolejde geçirdiği üç sezonda başarılar yaşadıktan sonra ligde ilk sezonunda Chauncey Billups'ın arkasında bekledi Nuggets'ta. Üçüncü sezonunda 16.4 sayı - 6.6 asist - 3.7 ribaund - 1.3 top çalma ile zirvesini yaşarken şu anda da ligin en iyi on PG'si arasında gösterilebilir. Nuggets forması giymeyi sürdürüyor.

19. Jeff Teague (PG, 1988, 6'2'', Wake Forest - Atlanta Hawks)

Elit atletizmi sayesinde büyük bir potansiyel olarak görülen Teague'in daha yüksekten seçilmemesinde en büyük neden NBA'e hazır olmayışıydı. Kolejde kötü bir savunmacı olarak görünüyordu. NBA'de kendini göstermesi de üçüncü yılını buldu, Hawks'ın ilk beş oyuncusu olarak 12.6 sayı - 4.9 asist - 1.6 top çalma üretti. Gün geçtikçe daha da iyiye gidiyor.

20. Darren Collison (PG, 1987, 6'0'', UCLA - New Orleans Hornets)

UCLA'de dört sezon geçiren ve üçüncü sezonunda Russell Westbrook, dördüncü sezonunda da Jrye Holiday'le backcourt partneri olan Darren Collison, çaylak sezonunda Chris Paul'ün yedeğiyken onun sakatlanmasıyla sezonun ikinci yarısında yaptığı patlama ile adından söz ettirmiş, 12.4 sayı - 5.7 asist ortalamaları tutturmuştu. İkinci sezonunda geçtiği Pacers'ta 13.2 sayı - 5.1 asistle istikrarını korusa da zamanla oyunu geriliyor. An itibariyle Dallas Mavericks'te oynuyor ancak ilk iki sezonundaki performansı yok.

26. Taj Gibson (PF, 1985, 6'9'', USC - Chicago Bulls)

Lisedeyken birçok kez okul değiştiren ve koleje 21 yaşında başlayabilen Taj Gibson, bu yüzden epey yaş kaybı yaşamıştı. Efektifliği ve istikrarını kolejde sergiledikten sonra NBA'e de taşımayı başardı ve Bulls için benchten çok önemli bir rol oyuncusu halini aldı. Çaylak sezonunda takımın ilk beş oyuncusuyken 9.0 sayı - 7.5 ribaund - 1.3 blokla istatistiksel zirvesini yaşadı, halen Bulls'ta oynamayı sürdürüyor.

37. DeJuan Blair (PF, 1989, 6'7'', Pittsburgh - San Antonio Spurs)

Lisedeyken övgü alan bir oyuncuyken sakatlıklar sonucu geçirdiği ameliyatlarla iki dizinde de ön çapraz bağ kalmayan Blair, kendi şehrinin takımı olan Pittsburgh'a gidip iki yıl kaldı. İkinci sezonunda gayet iyi performans gösterdikten sonra Mock Draft'larda ilk tur oyuncusuydu, hatta ilk yirmi diyenler dahi vardı. Draftta ilginç şekilde 37. sıraya kadar düşmüş, alt sıra steal avcısı Spurs onu kaçırmamıştı. Gayet verimli bir oyuncu olduktan sonra ikinci ve üçüncü sezonlarında Spurs'ün bir ilk beş oyuncusu oldu, ikinci sezonunda 8.3 sayı - 7.0 ribaund - 1.2 top çalmayla zirvesini yaşadı. Halen Spurs'te oynuyor ancak eski değeri yok. Yine de iyi bir görev adamı.

43. Marcus Thornton (SG, 1987, 6'4'', Louisiana State - Miami Heat)

Hem lisede hem kolejde yetenekli bir skorer olarak dikkat çeken Thornton, oyunun diğer alanlarında etkisizliği sebebiyle değerini fazla yükseltememiş ve 43. sıraya kadar düşmüştü. Buna rağmen Hornets'ta başladığı NBA kariyerinde sağlam bir şutör ve skorer olarak faydalı olmayı bildi. Halen formasını giydiği Kings'te 2011-2012 sezonunda 18.7 sayı ortalaması tutturarak zirvesini yaşadı.

REDRAFT

1. James Harden (Orj. 3.)
2. Blake Griffin (Orj. 1.)
3. Stephen Curry (Orj. 7.)
4. Jrue Holiday (Orj. 17.)
5. Ty Lawson (Orj. 18.)
6. Brandon Jennings (Orj. 10.)
7. Ricky Rubio (Orj. 5.)
8. Tyreke Evans (Orj. 4.)
9. DeMar DeRozan (Orj. 9.)
10. Jeff Teague (Orj. 19.)
11. Marcus Thornton (Orj. 43.)
12. Gerald Henderson (Orj. 12.)
13. Darren Collison (Orj. 21.)
14. Taj Gibson (Orj. 26.)
15. DeJuan Blair (Orj. 37.)
16. Rodrigue Beaubois (Orj. 25.)
16. Chase Budinger (Orj. 44.)
17. Byron Mullens (Orj. 24.)
18. Tyler Hansbrough (Orj. 13.)
19. Danny Green (Orj. 46.)
20. Wayne Ellington (Orj. 28.)
21. Earl Clark (Orj. 14.)
22. Austin Daye (Orj. 15.)
23. Jodie Meeks (Orj. 41.)
24. Terrence Williams (Orj. 11.)
25. Eric Maynor (Orj. 20.)

Draft Puanı : B+  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder