Birçok draft hakkında önceden abartılmış bir yargı oluşur. Eğer birkaç önemli potansiyel içeriyorsa "Müthiş bir draft, en iyi draftlardan" denir, eğer az buçuk düşük seviyeliyse "Zayıf bir draft" denir. Çoğu zaman bu yargılar gerçeği yansıtmaz. 2006 NBA Draftı'ndan önce önceki yıllara kıyasla çok zayıf bir draft geldiği konuşuluyordu, bu kez tahmin gerçekten de tuttu. Birkaç istisna hariç 2006 NBA Draftı zayıf bir draft olarak kayıtlara geçmiş durumda şu anda, 2000 NBA Draftı'ndan sonra 21. yüzyılın en zayıf draftı olduğu da iddia edilebilir.
Liseli oyuncuların drafta girmesinin yasaklanışının ilk senesinde yapılan drafttan öne çıkan isimler net olsa da draft henüz gerçek bir süperstar çıkarmış durumda değil günümüzdeki koşullarda. Ancak birkaç All-Star seviyesinde oyuncu bulunuyor.
2005 NBA Draftı'nda North Carolina'nın dört oyuncusunun ilk turda seçilmesinden sonra bu sene de Connecticut'ın dört oyuncusu (8. sıra Rudy Gay, 12. sıra Hilton Armstrong, 22. sıra Marcus Williams, 23. sıra Josh Boone) ilk turda seçildi. Bu isimlerden yalnızca bir tanesi akılda kalıcı oldu.
LOTTERY
1. Andrea Bargnani (PF, 1985, 7'0'', İtalya - Toronto Raptors)
Yeni Dirk Nowitzki olarak ortaya atılan Andrea Bargnani birinci sıradan seçilen ilk Avrupalı olduğunda üzerinde büyük beklenti vardı. Raptors'ın "Avrupalılaşma" sürecinin ilk aşamasıydı. Bargnani skorerlik açısından beklentileri karşılamaya ancak dördüncü sezonunda başlarken savunmada her daim felaket bir oyuncu olarak Nowitzki karşılaştırmalarından uzakta kaldı. Kariyer sezonunu 2010-2011'de 21.4 sayı - 5.2 ribaundla yaşadı. Şu anda hala Toronto Raptors forması giyiyor.
2. LaMarcus Aldridge (PF, 1985, 6'11'', Texas - Chicago Bulls)
Lisede parladıktan sonra aslında 2004 NBA Draftı'na direkt olarak liseden girmek için adını yazdıran Aldridge, koleje gitmeye karar verip kendini daha da parlattı. Ligdeki ilk sezonlarında istikrarlı olmakla ve umut vermekle birlikte tam istenilen seviyede değildi. Blazers'ın yapılanma planları sakatlıklarla alt üst olurken ayakta kalan tek isim oldu kendini geliştirerek 2010-2011 sezonunda 21.8 sayı - 8.8 ribaund ortalamalarıyla zirve yaptı. Bu sezonda haksız şekilde All-Star seçilemese de takip eden sezonlarda bu gururu yaşadı ve şu anda Blazers formasıyla ligin en iyi PF'lerinden biri.
3. Adam Morrison (SF, 1984, 6'8'', Gonzaga - Charlotte Bobcats)
Morrison'ın hikayesi bir garip. Şeker hastalığı ve fazla kiloyla mücadele ettikten sonra (ki lisede en iyi 100 yetenek arasında bile gösterilmiyordu) vasat bir kolej takımında şutörlüğü sayesinde yüksek istatistikler elde edince zayıf bir draftta parlayan değeri onun laneti oldu. Asla olmayacağı bir yerden, çok yüksek potansiyel isteyen üçüncü sıradan seçildi ve kısa sürede ligden silinip gitti. Çaylak sezonunda 11.8 sayı ürettikten sonra adını sadece şakalarda ve Michael Jordan'ın GM'lik başarısızlıklarında duyar olduk. Lakers'ta havlu sallayarak aldığı iki şampiyonluğu unutmayalım ama.
4. Tyrus Thomas (PF, 1986, 6'10'', Louisiana State - Portland Trail Blazers)
Atletizmi ve uzun boyu sebebiyle çok büyük bir potansiyel olarak parlayan Tyrus Thomas'ın LaMarcus Aldridge'la olan takasında karlı tarafın Thomas'ı alan Bulls olduğu konuşuluyordu draft gününde. İşin şimdi geldiği nokta gülünç. Problemli bir oyuncu olarak adından söz ettiren Thomas kariyeri ilerledikçe benchin derinliklerine gömüldü. En iyi sezonu Bulls formasıyla oynadığı ve 10.8 sayı - 6.5 ribaund - 1.9 blok ortalamaları tutturduğu 2008-2009 sezonuydu. Şu anda Charlotte Bobcats'te kısıtlı sürelerle oynuyor.
5. Shelden Williams (PF, 1983, 6'9'', Duke - Atlanta Hawks)
Henüz bir sene önce "Ben o kadar da iyi olamayacağım" diye bas bas bağıran Marvin Williams'ı ikinci sıradan seçerek fiyasko yaşayan Hawks, daha beterini üniversiteyi dört yıl okumuş, potansiyeli çok sınırlı Shelden Williams'ı beşinci sıradan seçerek yapmıştı. Oynadığı Duke takımının savunma felsefesi yüzünden savunma becerileri fazla abartıldı ve draft değeri gereksiz yüksek hale geldi. Bütün kariyeri boyunca bir bench oyuncusu olduktan sonra NBA'in de dışına çıktı ve şu günlerde Fransa liginde oynuyor. En iyi sezonu 5.5 sayı - 5.4 ribaund ürettiği çaylak sezonuydu.
6. Brandon Roy (SG, 1984, 6'6'', Washington - Minnesota Timberwolves)
Tıpkı LaMarcus Aldridge gibi Blazers'ın bu draftta kendisi seçmeyip takas yoluyla koparttığı oyunculardan olan Brandon Roy, bu zayıf draftın en büyük kazancıydı kariyerinin başında. Harika bir çaylak sezonu geçirip yılın çaylağı olduktan sonra sürekli olarak iyi bir skorer oldu sonraki üç sezonda. 3 kez All-Star seçildi, ligin en iyi SG'leri arasında sayılmaya başladı. Ancak ne olduysa ilk ciddi diz sakatlığını geçirdiği 2010-2011 sezonunda oldu ve Roy toparlanamadı. 2011-2012 sezonu öncesi emekliliğini duyurdu, 2012-2013'te dönmesine rağmen yine dizinden sakatlandı. En iyi sezonu 2008-2009'daki 22.6 sayı - 5.1 assist - 4.7 ribaundluk sezonuydu, şu anda Minnesota Timberwolves kadrosunda inaktif olarak duruyor.
7. Randy Foye (SG, 1983, 6'4'', Villanova - Boston Celtics)
Önce Wolves'a takaslanan Randy Foye, Blazers'ın akıllıca hamlesiyle Brandon Roy karşılığında Wolves yolunu tuttu. En büyük özelliği şut atmak olan bir oyuncu olarak kariyerinin ilk bölümünde kendini fazla gösteremedi. En iyi sezonu olan 2008-2009'da 16.3 sayı - 4.3 asist ortalamasıyla parlasa da o sezondan sonra takas edilerek görev adamı moduna büründü ve halen bu rolde devam ediyor. Şu anda Utah Jazz'da forma giyiyor.
8. Rudy Gay (SF, 1986, 6'8'', Connecticut - Houston Rockets)
Bu kadar potansiyel eksikliği sahibi bir draftta Rudy Gay gibi kolejde bas bas potansiyel diye bağıran ve verimli de olan bir ismin bu kadar düşmesi ilginçti. Atletizmiyle öne çıkmış potansiyeller içinde Tyrus Thomas'ın aksine oyununu geliştirmeyi başarıp skorere dönüşerek NBA'de tutundu ve yıldız seviyesine yaklaştı. Sophomore sezonunda 20.1 sayı - 6.2 ribaundla parladı ve süperstar olabileceği konuşulmaya başlandı ancak o günden sonra o bir sonraki aşamaya geçemedi. Hala yıldız seviyesine yakın ancak o bir adımı atmayı beceremiyor. Bu sezon Toronto Raptors'a takas oldu.
9. Patrick O'Bryant (C, 1986, 7'0'', Bradley - Golden State Warriors)
Kim ? Önceki sene aynı sıradan Ike Diogu gibi bir felaket seçim yapan Warriors, dokuzuncu sıra lanetini Patrick O'Bryant'la sürdürdü. Vasat bir üniversitede size'ı sebebiyle potansiyeli çok şişirildi ve bu kadar yükseklere çıktı, NBA'de ise hiç tutunamadı. Warriors'ta hepi topu otuz maça çıktıktan sonra postalandı, "en iyi" sezonunu 13 maça çıktığı ve 4.7 sayı - 2.5 ribaund ortalama tutturduğu 2008-2009'da yaşadı. 2010'dan beri NBA'le alakası yok, Yunanistan, Porto Riko derken şu anda Litvanya liginde oynuyor.
10. Mouhamed Sene (C, 1986, 6'11'', Senegal - Seattle Supersonics)
Klasik "Yeni Mutombo bulalım" felsefesinin patlamasının bir başka ürünü, Mouhamed "Saer" Sene. Basketbol oynamaya başlayalı üç yıl olduktan sonra 7'8''lik absürd kulaç genişliği yüzünden üstüne defansif potansiyel yüklendi ve onuncu sıradan seçildi. Sonuç ne mi oldu ? Üç yıl ligde kalıp toplamda 47 maçta 5.5 dakika ortalamayla oynadı, ligden kısa sürede postalandı ve Avrupa'ya gitti. Fransa liginden sonra şimdilerde İspanya liginde oynuyor.
Lottery'yi tamamlayan dört oyuncu içinde üç tane role player görüyoruz. Duke'ta üç sayı rekorlarını parçalayan J.J. Redick (11. sıra) ligde şutör bench oyuncusu olarak tutunmayı başardı, Thabo Sefolosha (13. sıra) dış savunmacı olarak şu anda şampiyonluk adayı bir takımda rol oyuncusu olarak oynuyor, Ronnie Brewer (14. sıra) ise Thabo Sefolosha'nın bir model düşüğü gibi. 12. sıra seçimi Hilton Armstrong ise kısa sürede ligden silindi ve Avrupa-D-League arasında mekik dokuyor.
DİĞER ÖNEMLİ SEÇİMLER
21. Rajon Rondo (PG, 1986, 6'1'', Kentucky - Phoenix Suns)
Rajon Rondo kendini inanılmaz geliştirmiş bir oyuncu. Kolejde çabukluğu malumdu ancak hiç de iyi bir pasör değildi, asistten çok ribaund yapıyordu, çok güçsüzdü. Big Three kurmuş Celtics'in zayıf halkasıyken birkaç yıl içinde o takımın lideri haline gelmeyi başardı, ligin en iyi pasörlerinden biri oldu, triple double makinesine dönüştü. 21. sıradan seçilmesi şimdi sürpriz gibi görünüyor olabilir ancak aslında değildi. Zirve sezonunu bu sezon geçirmekteydi ancak sezonu kapattığı için 11.9 sayı - 11.7 asist - 4.8 ribaund ortalamalı geçen sezonu gösterebiliriz. 2009 Playoff'unda 16.9 sayı - 9.8 asist - 9.7 ribaund - 2.5 top çalma ortalaması tutturduğunu, 4 kez All-Star olduğunu ve halen Celtics forması giydiğini ekleyeyim.
24. Kyle Lowry (PG, 1986, 6'0'', Villanova - Memphis Grizzlies)
Villanova'da Randy Foye'un partneri olan Kyle Lowry de tıpkı Rajon Rondo gibi kendisini geliştirenlerden. Şu anki becerilerinden güç kolejde de onunlaydı ancak kolejde berbat bir şutördü ve pasörlüğü de vasatın altındaydı. Kariyerinin ilk döneminde de önemsenmeyen bir bench oyuncusu olarak ilerliyordu ancak 2010-2011 sezonunda ilk parlayışını gösterdi, 2011-2012'de de sakatlanana kadar adı All-Star yarışında geçiyordu. 11-12'de Rockets formasıyla 14.3 sayı - 6.6 asist - 4.6 ribaund - 1.6 top çalma ortalamaları üretti. Şu anda Toronto Raptors'ta oynuyor.
25. Shannon Brown (SG, 1985, 6'4'', Michigan State - Cleveland Cavaliers)
Shannon Brown lige gelirken müthiş bir atlet olmakla birlikte genel oyun becerileri çok zayıf bir isimdi. Kariyerinin ilk bölümünde sakatlıklarla uğraştı ve silinip gitmeye doğru ilerledi. Ligdeki ilk üç sezonunda 23-21-48 maça çıkabildi toplamda. 2009-2010'da Lakers'ta benchten gelerek 82 maça çıktı ve adından söz ettirdi. Halen bir role player'dan öte değil ancak şu anda oynadığı Phoenix Suns'ta geçen sene beş çıkarak 11.0 sayı ortalamayla oynadı.
47. Paul Millsap (PF, 1985, 6'8'', Louisiana Tech - Utah Jazz)
Bu kadar boş bir draftta üç sene NCAA ribaund kralı olmuş bir ismin 47. sıraya düşmesi saçmaydı. PF'ye göre kısa, SF'ye göre yavaş olduğu için gerilere gitti ama Millsap daha çaylak sezonundan savaşçılığı, ribauntçuluğuyla NBA'de tutunacağını gösterdi. Kariyeri ilerledikçe şutunu da ilerleterek sağlam bir PF olarak lige tutundu ve en büyük draft steallarından biri haline geldi. Kariyer sezonunu 2010-2011'de 17.3 sayı - 7.6 ribaundla geçirdi. Halen Utah Jazz forması giyiyor.
REDRAFT
1. Rajon Rondo (Orj. 21.)
2. Brandon Roy (Orj. 6.)
3. LaMarcus Aldridge (Orj. 2.)
4. Rudy Gay (Orj. 8.)
5. Paul Millsap (Orj. 47.)
6. Kyle Lowry (Orj. 24.)
7. Andrea Bargnani (Orj. 1.)
21. Rajon Rondo (PG, 1986, 6'1'', Kentucky - Phoenix Suns)
Rajon Rondo kendini inanılmaz geliştirmiş bir oyuncu. Kolejde çabukluğu malumdu ancak hiç de iyi bir pasör değildi, asistten çok ribaund yapıyordu, çok güçsüzdü. Big Three kurmuş Celtics'in zayıf halkasıyken birkaç yıl içinde o takımın lideri haline gelmeyi başardı, ligin en iyi pasörlerinden biri oldu, triple double makinesine dönüştü. 21. sıradan seçilmesi şimdi sürpriz gibi görünüyor olabilir ancak aslında değildi. Zirve sezonunu bu sezon geçirmekteydi ancak sezonu kapattığı için 11.9 sayı - 11.7 asist - 4.8 ribaund ortalamalı geçen sezonu gösterebiliriz. 2009 Playoff'unda 16.9 sayı - 9.8 asist - 9.7 ribaund - 2.5 top çalma ortalaması tutturduğunu, 4 kez All-Star olduğunu ve halen Celtics forması giydiğini ekleyeyim.
24. Kyle Lowry (PG, 1986, 6'0'', Villanova - Memphis Grizzlies)
Villanova'da Randy Foye'un partneri olan Kyle Lowry de tıpkı Rajon Rondo gibi kendisini geliştirenlerden. Şu anki becerilerinden güç kolejde de onunlaydı ancak kolejde berbat bir şutördü ve pasörlüğü de vasatın altındaydı. Kariyerinin ilk döneminde de önemsenmeyen bir bench oyuncusu olarak ilerliyordu ancak 2010-2011 sezonunda ilk parlayışını gösterdi, 2011-2012'de de sakatlanana kadar adı All-Star yarışında geçiyordu. 11-12'de Rockets formasıyla 14.3 sayı - 6.6 asist - 4.6 ribaund - 1.6 top çalma ortalamaları üretti. Şu anda Toronto Raptors'ta oynuyor.
25. Shannon Brown (SG, 1985, 6'4'', Michigan State - Cleveland Cavaliers)
Shannon Brown lige gelirken müthiş bir atlet olmakla birlikte genel oyun becerileri çok zayıf bir isimdi. Kariyerinin ilk bölümünde sakatlıklarla uğraştı ve silinip gitmeye doğru ilerledi. Ligdeki ilk üç sezonunda 23-21-48 maça çıkabildi toplamda. 2009-2010'da Lakers'ta benchten gelerek 82 maça çıktı ve adından söz ettirdi. Halen bir role player'dan öte değil ancak şu anda oynadığı Phoenix Suns'ta geçen sene beş çıkarak 11.0 sayı ortalamayla oynadı.
47. Paul Millsap (PF, 1985, 6'8'', Louisiana Tech - Utah Jazz)
Bu kadar boş bir draftta üç sene NCAA ribaund kralı olmuş bir ismin 47. sıraya düşmesi saçmaydı. PF'ye göre kısa, SF'ye göre yavaş olduğu için gerilere gitti ama Millsap daha çaylak sezonundan savaşçılığı, ribauntçuluğuyla NBA'de tutunacağını gösterdi. Kariyeri ilerledikçe şutunu da ilerleterek sağlam bir PF olarak lige tutundu ve en büyük draft steallarından biri haline geldi. Kariyer sezonunu 2010-2011'de 17.3 sayı - 7.6 ribaundla geçirdi. Halen Utah Jazz forması giyiyor.
REDRAFT
1. Rajon Rondo (Orj. 21.)
2. Brandon Roy (Orj. 6.)
3. LaMarcus Aldridge (Orj. 2.)
4. Rudy Gay (Orj. 8.)
5. Paul Millsap (Orj. 47.)
6. Kyle Lowry (Orj. 24.)
7. Andrea Bargnani (Orj. 1.)
8. J.J. Redick (Orj. 11.)
9. Randy Foye (Orj. 7.)
10. Shannon Brown (Orj. 25.)
11. Tyrus Thomas (Orj. 4.)
12. Thabo Sefolosha (Orj. 13.)
13. Ronnie Brewer (Orj. 14.)
14. Jordan Farmar (Orj. 26.)
15. Shawne Williams (Orj. 17.)
16. Rodney Carney (Orj. 16.)
17. Daniel Gibson (Orj. 42.)
18. Leon Powe (Orj. 49.)
19. Shelden Williams (Orj. 5.)
20. Sergio Rodriguez (Orj. 27.)
21. Solomon Jones (Orj. 33.)
22. Craig Smith (Orj. 36.)
23. Adam Morrison (Orj. 3.)
24. Dee Brown (Orj. 46.)
25. Joel Freeland (Orj. 30.)
Draft Puanı : D
9. Randy Foye (Orj. 7.)
10. Shannon Brown (Orj. 25.)
11. Tyrus Thomas (Orj. 4.)
12. Thabo Sefolosha (Orj. 13.)
13. Ronnie Brewer (Orj. 14.)
14. Jordan Farmar (Orj. 26.)
15. Shawne Williams (Orj. 17.)
16. Rodney Carney (Orj. 16.)
17. Daniel Gibson (Orj. 42.)
18. Leon Powe (Orj. 49.)
19. Shelden Williams (Orj. 5.)
20. Sergio Rodriguez (Orj. 27.)
21. Solomon Jones (Orj. 33.)
22. Craig Smith (Orj. 36.)
23. Adam Morrison (Orj. 3.)
24. Dee Brown (Orj. 46.)
25. Joel Freeland (Orj. 30.)
Draft Puanı : D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder