Kamuoyunda draftlarla ilgili genellikle iki farklı reaksiyon çeşidi vardır. Birincisi draftı göklere çıkartıp biraz heyecanın dozunu kaçırarak abartmak, ikincisi ise draftı eleştire eleştire yerin dibine sokmaktır. Belli ki tüm basketbolseverler olarak iyi bir draft görmek isteğimiz ve iki tarafın da verdikleri tepkilerin çıkış noktası bu. Hayal kırıklığına uğradıklarında oyuncuların üstlerine biraz fazla gidiyorlar, beğendiklerinde ise hemen gelip süperstar olacakmış gibi davranıyorlar.
Ancak ortada heyecan duyulacak bir draft varsa, o da 2014 freshman sınıfının damgasını vuracağı 2014 NBA Draftı'dır.
Geçen senenin yarattığı hayal kırıklığı malum. Geçen sene bu zamanlarda 2013 sınıfını anlatan yazımda draftın dengeli olduğundan, süperstar adayları olup sıralar düştükçe kalitenin indiğinden dem vurmuştum. Süperstar adaylarının başını çeken adam kolejde hiç de iyi görünmeyip 2013 NBA Draftı'nda gerilere düştü, beklenmedik isimler draftta öne çıktı. Bu, her zaman yanılma paylarının, sürprizlerin olduğunun güzel bir örneği. Ama bir şey kesindi, 2013 heyecan verici bir sınıf değildi ve sonunda da durum farklılaşmadı. Herkes 2012'den sonra yeni bir sağlam draft sınıfı bekliyor ve bunu gani gani alacaklar gibi.
Kuşkusuz draftın medyada uzun süredir heyecanla konuşuluyor olmasının en büyük sebebi çok fazla süperstar adayı getirecek olması. LeBron James'ten beri lisede en fazla sansasyon yaratan oyuncu olmayı başaran Kanadalı Andrew Wiggins şimdiden birçok NBA oyuncusundan daha popüler oldu bile. Onun dışında Jabari Parker, Julius Randle gibi isimler de müthiş potansiyelleriyle insanları şevkle bu sınıfı takip etmeye doğru itiyorlar.
Ancak ortada heyecan duyulacak bir draft varsa, o da 2014 freshman sınıfının damgasını vuracağı 2014 NBA Draftı'dır.
Geçen senenin yarattığı hayal kırıklığı malum. Geçen sene bu zamanlarda 2013 sınıfını anlatan yazımda draftın dengeli olduğundan, süperstar adayları olup sıralar düştükçe kalitenin indiğinden dem vurmuştum. Süperstar adaylarının başını çeken adam kolejde hiç de iyi görünmeyip 2013 NBA Draftı'nda gerilere düştü, beklenmedik isimler draftta öne çıktı. Bu, her zaman yanılma paylarının, sürprizlerin olduğunun güzel bir örneği. Ama bir şey kesindi, 2013 heyecan verici bir sınıf değildi ve sonunda da durum farklılaşmadı. Herkes 2012'den sonra yeni bir sağlam draft sınıfı bekliyor ve bunu gani gani alacaklar gibi.
Kuşkusuz draftın medyada uzun süredir heyecanla konuşuluyor olmasının en büyük sebebi çok fazla süperstar adayı getirecek olması. LeBron James'ten beri lisede en fazla sansasyon yaratan oyuncu olmayı başaran Kanadalı Andrew Wiggins şimdiden birçok NBA oyuncusundan daha popüler oldu bile. Onun dışında Jabari Parker, Julius Randle gibi isimler de müthiş potansiyelleriyle insanları şevkle bu sınıfı takip etmeye doğru itiyorlar.
Tıpkı geçen yılın Temmuz ayında olduğu gibi, bu yılın Temmuz ayında da oyuncular hakkında kısa bir tanıtım, isimleri akla kazıma yazısı yazdım. Oyuncuları sene içerisinde derinlemesine ayrıntılarıyla zaten görüp haklarında yazacağım.
Üç Büyük İsim
Andrew Wiggins hakkında önümüzdeki zamanlarda özel bir yazı yazmayı planlıyorum. Yine de kendisinden kısa da olsa bahsetmek gerek. Eski bir NBA oyuncusu Mitchell Wiggins'in oğlu olan Andrew Wiggins, patlayıcı atletizmi ve doğal skorerliğiyle adeta liseyi salladı geçti, birkaç yıldır da genç yetenek takip eden basketbolseverlerin gözdesi. Patlayıcı atletizminin yanısıra gerçek bir skorer olmasını sağlayacak şutörlüğü, çabukluğu, oyunu çok yönlü oynatabiliyor olması, uzun kollarıyla savunmada tehdit yaratabiliyor olması gibi detaylarla komple bir dominant güç olma şansı olduğunu gösteriyor. Sık sık süperstar beklentisi içinde olduğumuz oyuncular bizi yanılttı geçmişte ama Wiggins gerçekten başarısız olma ihtimali neredeyse hiç olmayan süperstar adaylarından. Gelecekte NBA'in temel yüzlerinden biri olmazsa "şaşırırım" öyle diyeyim. Kansas'ta onu takımını taşırken izlemek zevkli olacak.
Daha önce Derrick Rose'u çıkartan Simeon High School'un ürünü, yine eski bir NBA oyuncusu Sonny Parker'ın oğlu olan Jabari Parker, öyle çok sık görülen potansiyel türlerinden değil. Genelde genç potansiyellerin atletizmleriyle öne çıktıklarını görürüz. Parker ise elit bir atlet değil. Ancak doğal bir skorerlik becerisi olan, çok çok zeki bir basketbolcu. Kendi yaşında görülmüş en yüksek basketbol zekalarından birisi sahip olduğu. Fake'leri, hareketleri, post'ta başarısı, ağır ağır oynayıp işini bitirebilen yapısıyla bana Paul Pierce'ı çok çağrıştırıyor. Mükemmel bir pasör olduğunu da eklemek lazım, takımının ana skor opsiyonu olmasına rağmen hep yüksek asist ortalamaları tutturdu lisede. Güçlenerek hıza değil yeteneğe ve zekaya dayanan, artık çok bulunmayan bir oyun oynamaya gelecek ve bu tarz oyuncuları sevenler için heyecan verici bir isim.
Julius Randle diyince akla gelen isim net: Chris Webber. Çok çok iyi bir atlet, patlayıcılığını çok iyi kullanıyor. Bunun yanında çok sağlam bir şutör olması ve pota altında ne yaptığını bilen yapısıyla ilginç bir isim olduğu aşikar. SF-PF arasında sıkışmış görünen oyuncuların çok sık elde patlayabildiğini görüyoruz ama bu oyuncuların özelliklerine baktığımızda genel olarak şut atabildiklerini ama istikrarsız şutörler olduklarını fark ediyoruz. Çoğu on üzerinden yedilik veya sekizlik şutörler. Randle ise rahat dokuzluk. Pota altında daha fazla oynaması gerektiği aşikar ancak lisede rakiplerini hızı ve atletizmiyle yenebildiği için çok da üstüne gitmemek lazım. Kolejde de sırf dışarıdan oynamaya kalkarsa, işte o zaman bir problem olabilir. Gelmiş geçmiş en çarpıcı freshman takımını kuran Kentucky'nin ana silahı olacak bu sezon.
Kentucky Atağı
Kentucky inanılmaz bir freshman kadrosu inşa etti. 2012'de Anthony Davis, Terrence Jones, Michael Kidd-Gilchrist, Doron Lamb ve Marquis Teague'li dominant kadronun aldığı şampiyonluktan sonra 2013'e büyük umutlarla giren Willie Cauley-Stein, Nerlens Noel, Alex Poythress, Archie Goodwin, Ryan Harrow ekibi büyük hayal kırıklığı yaratarak NCAA Turnuvası'na dahi kalamadı. Calipari yine büyük bir iş başararak 2012 ekibinden bile şaşalı bir sınıf yarattı. Julius Randle'ın yanında takımın tam beş tane Rivals.com ve Scout.com'dan 5 yıldız almış freshman'i olacak. Tüm sınfın en beğendiğim oyuncularından biri oyun kurucu Andrew Harrison. İkizi skorer Aaron Harrison ile beraber Kentucky'e katılacak olan Andrew boyuyla bir combo guard izlenimi verse de aslında en önemli özelliği pasörlüğü ve takımına liderlik edebilme becerisi. Birçok yıldız adayına sahip Wildcats takımını yönetecek isim olacak. Aaron da yetenekli bir skorer ve bir combo guard ancak potansiyeli ikizi kadar yüksek değil. Yine de drafta girdiğinde muhtemelen bir ilk tur seçimi olacak. Kentucky takımının kadrosuna dahil ettiği bir başka isim olan skorer James Young ise sınıfın en doğal skorerlerinden bir tanesi ve çok iyi bir şutör. Oyununu Michael Redd'e benzetiyorum, Redd gibi şutör/keskin skorer oyuncuların sayısı ligde epey azalmış durumda. California çıkışlı forvet Marcus Lee bu sezon muhtemelen benchte olacağından drafta girmesi çok düşük ihtimal ancak bir sonraki draft için önemli sıralarda olması muhtemel. New York'lu pivot Dakari Johnson için de aynı durum geçerli. Geçen seneden iki oyuncu, pivot Willie Cauley-Stein ve forvet Alex Poythress'in takıma döndüğü unutulmamalı, her şey iyi giderse Kentucky bir draft rekoru kırmayı başarabilir.
Diğer Freshman'ler
Büyük üç isim ve Kentucky'liler ekibin başını çekse de daha birçok büyük potansiyelli isim var hakkında konuşulacak. 16 yaşındayken çıkan Hoopmixtape videosuyla epey ilgi toplayan forvet Aaron Gordon müthiş atletizmiyle birçoklarına Blake Griffin'i hatırlattı. Oyunu pek Griffin tarzı değil ve 3-4 arasında sıkışmaya muhtemel olmasıyla kimi scoutların gözünü korkutuyor. Arizona forması giyecek ve sahip olduğu fiziksel avantajlarla dominant bir NCAA oyuncusu olmaması için hiçbir sebep yok. Eğer dış şutunu istikrarlı hale getirirse NBA'de de atletizminin getirdiği potansiyele ulaşabilir. McDonald's All-American Game'de parlayan skorer Wayne Selden değerini hızlı şekilde arttırdı. Bu sene Kansas'ta Andrew Wiggins'le beraber oynayacak ve beraber şampiyonluk kovalayacaklar. Arizona'yla anlaşan bir başka forvet olan Rondae Hollis-Jefferson, Florida'da birlikte oynayacak forvet Chris Walker ve guard Kasey Hill, Indiana'yla anlaşan forvet Noah Vonleh, Duke'a giden şutör Matt Jones, Kansas'ın savunmacı pivotu Joel Embiid, çaktırmadan güçlü bir takım kuran Memphis'ten forvetler Nick King ve Kuran Iverson, son şampiyon Louisville'den guard Terry Rozier, Syracuse'un guardı Tyler Ennis, North Carolina State guardı Anthony Barber, North Carolina'yla anlaşan forvet Isaiah Hicks, Arkansas'lı Bobby Portis ve California'lı Jabari Bird dikkat edilmesi gereken diğer freshman'ler arasındalar.
Eski Tayfa
Tabii ki drafta ilk senelerinden sonra giren freshman'lerin sayısı o kadar da fazla değil. Draftların ilk turunun büyük bölümünü sophomore, junior ve senior'lar, ikinci turun tamamına yakınını ise senior'lar oluşturuyor. 2014'te yüksek sıradan seçilecek birçok isim de daha önce kolejde izlediğimiz isimler olacak. Bunların başını Oklahoma State'li Marcus Smart çekiyor. Marcus Smart'ın geçirdiği harika sezondan sonra 2013 Draftı'na girse ilk ikiden seçileceğini ön görmek zor değil, Magic'in kendisini çok istediği zaten biliniyordu, ikinci sıradan kaçırmazlardı. Çok yaratıcı ve güçlü bir guard Marcus Smart ve izlemesi de çok zevkli bir isim. Bu kadar güçlü bir sınıfta ilk beşten seçilirse kimse şaşırmasın. Eski tayfadan Kentucky'de geçen sezonu geçiren Willie Cauley-Stein ve Alex Poythress daha da tecrübe kazanıp NBA'e hazırlanarak değerlerini katlayabilir. Zaten iyi bir genç iskeleti olan Arizona yaptığı eklemelerle şampiyonluk adayı haline geldi, takımın pivotu Kaleb Tarczewski'ye dikkat edilmeli, onun gibi uzunlar çok revaçta. Michigan'la geçen sezon finale kadar gelen Glenn Robinson III'ün atletik potansiyeli birçok takımın gözünü kamaştırıyor. March Madness'ta coşan Mitch McGary'nin gelişimi de önemli. Michigan State atletik iskeletini bozmadan sezona girerken sophomore Gary Harris, junior Branden Dawson ve senior Adreian Payne en dikkat çekici isimler. Duke'lu savunmacı/şutör Rasheed Sulaimon, Syracuse'un forvetleri Jerami Grant ve C.J. Fair, patlama hazır bir bomba olan Arizona State'in kısa guardı Jahii Carson, Xavier guardı Semaj Christon, Purdue pivotu A.J. Hammons ve Baylor pivotu Isaiah Austin, Oklahoma State'te Smart'ın takım arkadaşları olan guard Markel Brown ve forvet LeBryan Nash, UCLA'den forvet Kyle Anderson ve guard Jordan Adams, Minnesotalı guard Andre Hollins, Creighton forveti Doug McDermott, Colorado guardı Spencer Dinwiddie ve North Carolina oyuncuları forvet James McAdoo ile guard P.J. Hairston eski tayfanın başını çeken isimler.
Uluslararası
2013 Draftı'nı felaket bir draft olmaktan kurtaran birçok uluslararası potansiyelin drafta girme kararı almasıydı ancak içlerinde belki de en merakla bekleneni olan Hırvat Dario Saric bir sene daha bekleme kararı aldı. Bu draftta kendisine bir başka Hırvat, guard Mario Hezonja muhtemelen eşlik edecek. Hezonja'nın lottery'den gitme olasılığı epey yüksek. Bu isimlerin dışında akla gelen tek isim Fransız uzun Mouhammadou Jaiteh oluyor, zayıf bir uluslararası grupla karşı karşıyayız ama üç ismin de başarılı olma şansı var.
Pek de heyecanlı olmayan bir yıldan sonra gerçekten izlemeyi merakla beklediğim bir kolej sezonu ve ardından NBA Draft'ı geliyor. Bu isimleri canlı izlemek beni heyecanlandırıyor, bilgisayar başından ve kilometrelerce uzaktan olsa bile.
Üç Büyük İsim
Andrew Wiggins hakkında önümüzdeki zamanlarda özel bir yazı yazmayı planlıyorum. Yine de kendisinden kısa da olsa bahsetmek gerek. Eski bir NBA oyuncusu Mitchell Wiggins'in oğlu olan Andrew Wiggins, patlayıcı atletizmi ve doğal skorerliğiyle adeta liseyi salladı geçti, birkaç yıldır da genç yetenek takip eden basketbolseverlerin gözdesi. Patlayıcı atletizminin yanısıra gerçek bir skorer olmasını sağlayacak şutörlüğü, çabukluğu, oyunu çok yönlü oynatabiliyor olması, uzun kollarıyla savunmada tehdit yaratabiliyor olması gibi detaylarla komple bir dominant güç olma şansı olduğunu gösteriyor. Sık sık süperstar beklentisi içinde olduğumuz oyuncular bizi yanılttı geçmişte ama Wiggins gerçekten başarısız olma ihtimali neredeyse hiç olmayan süperstar adaylarından. Gelecekte NBA'in temel yüzlerinden biri olmazsa "şaşırırım" öyle diyeyim. Kansas'ta onu takımını taşırken izlemek zevkli olacak.
Daha önce Derrick Rose'u çıkartan Simeon High School'un ürünü, yine eski bir NBA oyuncusu Sonny Parker'ın oğlu olan Jabari Parker, öyle çok sık görülen potansiyel türlerinden değil. Genelde genç potansiyellerin atletizmleriyle öne çıktıklarını görürüz. Parker ise elit bir atlet değil. Ancak doğal bir skorerlik becerisi olan, çok çok zeki bir basketbolcu. Kendi yaşında görülmüş en yüksek basketbol zekalarından birisi sahip olduğu. Fake'leri, hareketleri, post'ta başarısı, ağır ağır oynayıp işini bitirebilen yapısıyla bana Paul Pierce'ı çok çağrıştırıyor. Mükemmel bir pasör olduğunu da eklemek lazım, takımının ana skor opsiyonu olmasına rağmen hep yüksek asist ortalamaları tutturdu lisede. Güçlenerek hıza değil yeteneğe ve zekaya dayanan, artık çok bulunmayan bir oyun oynamaya gelecek ve bu tarz oyuncuları sevenler için heyecan verici bir isim.
Julius Randle diyince akla gelen isim net: Chris Webber. Çok çok iyi bir atlet, patlayıcılığını çok iyi kullanıyor. Bunun yanında çok sağlam bir şutör olması ve pota altında ne yaptığını bilen yapısıyla ilginç bir isim olduğu aşikar. SF-PF arasında sıkışmış görünen oyuncuların çok sık elde patlayabildiğini görüyoruz ama bu oyuncuların özelliklerine baktığımızda genel olarak şut atabildiklerini ama istikrarsız şutörler olduklarını fark ediyoruz. Çoğu on üzerinden yedilik veya sekizlik şutörler. Randle ise rahat dokuzluk. Pota altında daha fazla oynaması gerektiği aşikar ancak lisede rakiplerini hızı ve atletizmiyle yenebildiği için çok da üstüne gitmemek lazım. Kolejde de sırf dışarıdan oynamaya kalkarsa, işte o zaman bir problem olabilir. Gelmiş geçmiş en çarpıcı freshman takımını kuran Kentucky'nin ana silahı olacak bu sezon.
Kentucky Atağı
Kentucky inanılmaz bir freshman kadrosu inşa etti. 2012'de Anthony Davis, Terrence Jones, Michael Kidd-Gilchrist, Doron Lamb ve Marquis Teague'li dominant kadronun aldığı şampiyonluktan sonra 2013'e büyük umutlarla giren Willie Cauley-Stein, Nerlens Noel, Alex Poythress, Archie Goodwin, Ryan Harrow ekibi büyük hayal kırıklığı yaratarak NCAA Turnuvası'na dahi kalamadı. Calipari yine büyük bir iş başararak 2012 ekibinden bile şaşalı bir sınıf yarattı. Julius Randle'ın yanında takımın tam beş tane Rivals.com ve Scout.com'dan 5 yıldız almış freshman'i olacak. Tüm sınfın en beğendiğim oyuncularından biri oyun kurucu Andrew Harrison. İkizi skorer Aaron Harrison ile beraber Kentucky'e katılacak olan Andrew boyuyla bir combo guard izlenimi verse de aslında en önemli özelliği pasörlüğü ve takımına liderlik edebilme becerisi. Birçok yıldız adayına sahip Wildcats takımını yönetecek isim olacak. Aaron da yetenekli bir skorer ve bir combo guard ancak potansiyeli ikizi kadar yüksek değil. Yine de drafta girdiğinde muhtemelen bir ilk tur seçimi olacak. Kentucky takımının kadrosuna dahil ettiği bir başka isim olan skorer James Young ise sınıfın en doğal skorerlerinden bir tanesi ve çok iyi bir şutör. Oyununu Michael Redd'e benzetiyorum, Redd gibi şutör/keskin skorer oyuncuların sayısı ligde epey azalmış durumda. California çıkışlı forvet Marcus Lee bu sezon muhtemelen benchte olacağından drafta girmesi çok düşük ihtimal ancak bir sonraki draft için önemli sıralarda olması muhtemel. New York'lu pivot Dakari Johnson için de aynı durum geçerli. Geçen seneden iki oyuncu, pivot Willie Cauley-Stein ve forvet Alex Poythress'in takıma döndüğü unutulmamalı, her şey iyi giderse Kentucky bir draft rekoru kırmayı başarabilir.
Diğer Freshman'ler
Büyük üç isim ve Kentucky'liler ekibin başını çekse de daha birçok büyük potansiyelli isim var hakkında konuşulacak. 16 yaşındayken çıkan Hoopmixtape videosuyla epey ilgi toplayan forvet Aaron Gordon müthiş atletizmiyle birçoklarına Blake Griffin'i hatırlattı. Oyunu pek Griffin tarzı değil ve 3-4 arasında sıkışmaya muhtemel olmasıyla kimi scoutların gözünü korkutuyor. Arizona forması giyecek ve sahip olduğu fiziksel avantajlarla dominant bir NCAA oyuncusu olmaması için hiçbir sebep yok. Eğer dış şutunu istikrarlı hale getirirse NBA'de de atletizminin getirdiği potansiyele ulaşabilir. McDonald's All-American Game'de parlayan skorer Wayne Selden değerini hızlı şekilde arttırdı. Bu sene Kansas'ta Andrew Wiggins'le beraber oynayacak ve beraber şampiyonluk kovalayacaklar. Arizona'yla anlaşan bir başka forvet olan Rondae Hollis-Jefferson, Florida'da birlikte oynayacak forvet Chris Walker ve guard Kasey Hill, Indiana'yla anlaşan forvet Noah Vonleh, Duke'a giden şutör Matt Jones, Kansas'ın savunmacı pivotu Joel Embiid, çaktırmadan güçlü bir takım kuran Memphis'ten forvetler Nick King ve Kuran Iverson, son şampiyon Louisville'den guard Terry Rozier, Syracuse'un guardı Tyler Ennis, North Carolina State guardı Anthony Barber, North Carolina'yla anlaşan forvet Isaiah Hicks, Arkansas'lı Bobby Portis ve California'lı Jabari Bird dikkat edilmesi gereken diğer freshman'ler arasındalar.
Eski Tayfa
Tabii ki drafta ilk senelerinden sonra giren freshman'lerin sayısı o kadar da fazla değil. Draftların ilk turunun büyük bölümünü sophomore, junior ve senior'lar, ikinci turun tamamına yakınını ise senior'lar oluşturuyor. 2014'te yüksek sıradan seçilecek birçok isim de daha önce kolejde izlediğimiz isimler olacak. Bunların başını Oklahoma State'li Marcus Smart çekiyor. Marcus Smart'ın geçirdiği harika sezondan sonra 2013 Draftı'na girse ilk ikiden seçileceğini ön görmek zor değil, Magic'in kendisini çok istediği zaten biliniyordu, ikinci sıradan kaçırmazlardı. Çok yaratıcı ve güçlü bir guard Marcus Smart ve izlemesi de çok zevkli bir isim. Bu kadar güçlü bir sınıfta ilk beşten seçilirse kimse şaşırmasın. Eski tayfadan Kentucky'de geçen sezonu geçiren Willie Cauley-Stein ve Alex Poythress daha da tecrübe kazanıp NBA'e hazırlanarak değerlerini katlayabilir. Zaten iyi bir genç iskeleti olan Arizona yaptığı eklemelerle şampiyonluk adayı haline geldi, takımın pivotu Kaleb Tarczewski'ye dikkat edilmeli, onun gibi uzunlar çok revaçta. Michigan'la geçen sezon finale kadar gelen Glenn Robinson III'ün atletik potansiyeli birçok takımın gözünü kamaştırıyor. March Madness'ta coşan Mitch McGary'nin gelişimi de önemli. Michigan State atletik iskeletini bozmadan sezona girerken sophomore Gary Harris, junior Branden Dawson ve senior Adreian Payne en dikkat çekici isimler. Duke'lu savunmacı/şutör Rasheed Sulaimon, Syracuse'un forvetleri Jerami Grant ve C.J. Fair, patlama hazır bir bomba olan Arizona State'in kısa guardı Jahii Carson, Xavier guardı Semaj Christon, Purdue pivotu A.J. Hammons ve Baylor pivotu Isaiah Austin, Oklahoma State'te Smart'ın takım arkadaşları olan guard Markel Brown ve forvet LeBryan Nash, UCLA'den forvet Kyle Anderson ve guard Jordan Adams, Minnesotalı guard Andre Hollins, Creighton forveti Doug McDermott, Colorado guardı Spencer Dinwiddie ve North Carolina oyuncuları forvet James McAdoo ile guard P.J. Hairston eski tayfanın başını çeken isimler.
Uluslararası
2013 Draftı'nı felaket bir draft olmaktan kurtaran birçok uluslararası potansiyelin drafta girme kararı almasıydı ancak içlerinde belki de en merakla bekleneni olan Hırvat Dario Saric bir sene daha bekleme kararı aldı. Bu draftta kendisine bir başka Hırvat, guard Mario Hezonja muhtemelen eşlik edecek. Hezonja'nın lottery'den gitme olasılığı epey yüksek. Bu isimlerin dışında akla gelen tek isim Fransız uzun Mouhammadou Jaiteh oluyor, zayıf bir uluslararası grupla karşı karşıyayız ama üç ismin de başarılı olma şansı var.
Pek de heyecanlı olmayan bir yıldan sonra gerçekten izlemeyi merakla beklediğim bir kolej sezonu ve ardından NBA Draft'ı geliyor. Bu isimleri canlı izlemek beni heyecanlandırıyor, bilgisayar başından ve kilometrelerce uzaktan olsa bile.